Kadınların en büyük korkularından biride..!
Çoğunlukla cinsel ilişki yoluyla bulaşan genital siğiller, geç tedavi edildiği takdirde kansere dönüşebiliyor.
Çoğunlukla cinsel ilişki yoluyla bulaşan genital siğiller, geç tedavi edildiği takdirde kansere dönüşebiliyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Cem Turan kadınların hayatını kâbusa çeviren ve ana etkeni HPV virüsleri (Human Papilloma Virüs ) olan genital siğillerin cinsel ilişkiyle bulaşan bir hastalık olarak son yıllarda daha fazla yaygınlaşmaya başladığını belirtiyor.
Kadınların korkulu rüyası genital siğiller hakkında Prof. Dr. Cem Turan şu bilgileri veriyor: “Kadınlarda daha fazla görülen genital siğiller en çok HPV 6 ve HPV 11 ile ortaya çıkıyor.
Ancak daha da problemli olan ve HPV 16, 18 ile başlayan yüksek riskli HPV tipleri hiç siğil yapmadan da rahim ağzı yani servikste hastalığa neden olabiliyor.
Hastalık enfekte kişiyle teması takiben 3 hafta ile 8 ay kadar sonra görülüyor. HPV virüsü kişilere bulaştıktan sonra vücutta gizli kalabildiği için siğiller hemen çıkmıyor ve geç farkediliyor.
Sıcak ve nemli bölge genital siğillerin oluşumu için daha elverişli bölgeler. Genellikle erkeklerde penis ve kasık, kadınlarda ise vajina içi ve vulva denilen dış genital bölgede görülüyor.
Ayrıca her iki cinste anüs çevresinde de gözlenebiliyor. Genital siğillerin çapları 1-2 mm’den 5-6 cm’e kadar sayıları ise birkaç taneden birkaç yüze kadar değişebiliyor. Yumuşak, nemli, deri renginde veya kahverengi olarak gözlenen siğiller lezyonlar kümeler halinde yayılma eğilimi gösteriyor.
Çoğu kez et beni sanılan genital siğiller belirgin bir şikayet oluşturmadıklarından dolayı geç farkediliyor.” Gerekli takip ve tedavi yapılmazsa kansere dönüşme olasılığı var.
Genital siğillerin zamanında tedavi edilmediği takdirde kansere dönüşme ihtimalinin olduğunun altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Cem Turan “Özellikle kadınlarda Serviks yani rahim ağzı Prekanseröz Lezyonlar (CIN) (kanser öncüsü lezyonlar) ve Serviks kanseri (rahim boynu veya ağzı kanseri) ve sünnetsiz erkeklerde ise penis kanseri yapabiliyor. Bu yüzden tüm genital HPV infeksiyonları tedavi ve takip gerektiriyor.” diyerek genital siğil tedavisinde erken tanının ve hastalığın takibinin önemine dikkat çekiyor.
Genital siğillerin tedavisi ve takibi konusunda kadınların belli periyotlarda mutlaka Pap Smear testi (Rahim ağzı kanser tarama testi ) takibi yaptırılması gerektiğini söyleyen Turan, “Kondilom olan hastalarda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların olup olmadığının araştırılması sağlıklı tedavi süreci açısından önemli.
Tedavi sonrası hastalığın tekrar etme olasılığı olsa da bu zaman içerisinde azalıyor. Bu yüzden tedavi sonrası düzenli kontroller önem taşıyor.
Genital siğillerin tekrar ettiği hastalarda gözle görülemeyen HPV’li alanların tespiti için kolposkopi ile için %5 asetik asit testi yapılıyor ve gerekirse biopsi yani parça alınıyor.
Test sonrası beyazlayan alanlar tedavi ediliyor. Ayrıca hastalıklı bölgenin yakma, dondurma, triklor asetik asit, podofilin, florourasil ve imiquimod ile yapılabiliyor.
Eğer ayrıca rahim ağzı yani servikste ASCUS, ASC-H , SIL, CIN gibi lezyonlar varsa, LEEP, LETZ ya da servikal konizasyon operasyonları yapılabiliyor” dedi.