Ana SayfaMansetDeri Altında Sert Kitle ve Şişlik Neden Olur?
spot_img

Benzer içerikler

Bizi takip edin

Nuray Tacal

Editör

Sizler için birbirinden değerli ve pratik bilgileri biraraya getiriyoruz.

Deri Altında Sert Kitle ve Şişlik Neden Olur?

Derinin altındaki sert bir kitleyi fark etmek endişe verici olabilir, ancak nadiren altta yatan ciddi bir hastalık vardır. Birkaç faktör cilt altında kitle ve şişliğe neden olabilir ve genellikle sorunsuz tedavi edilebilirler.

Bu yazıda, derinin altındaki sert kitlelerin çeşitleri, nedenleri, tedavileri ve ne zaman doktora başvurulacağı ele alınmaktadır.

Bir kist, sıvı veya debris (doku artığı) içeren kapalı bir doku cebidir. Kistler vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir. Kistin yoğunluğu, cebin içinde sıkışmış olan dokulara bağlı olarak değişir.

Tıkanmış bir yağ bezi veya saç folikülü nedeniyle bir kist gelişebilir. Kistler, cildin yüzeyine yakın olduklarında yumuşak kabarcıklar gibi hissedilir, ancak cildin altında daha derine geldiklerinde sert topaklar gibi hissedilirler.

Derinin yüzeyine yakın sert bir kist, genellikle sıkışmış ölü cilt hücrelerini veya proteinlerini içerir.

Kist türleri şunlardır:

Bilekler ve ellerde sık görülen ganglion kistleri
Omurgada gelişen sinovyal kistler
Kafa derisinde görünen pilar kistler
Ayaklarda, ayak parmaklarında veya ağzın içinde oluşabilen mukoza kistleri
Kistler nadiren tedavi gerektirir ve genellikle büyümeyi durduracak ve sonra kendi başlarına kaybolacaklardır. Bazı durumlarda, bir kist merkezine yakın bir siyah nokta gelişebilir. Bu olduğunda, içindeki beyaz veya sarı akıntıyı serbest bırakarak açılabilir.

Enfekte bir kist kırmızı, şişmiş veya ağrılıdır ve tedavisi şu yollarla olur:

Antibiyotikler
İğne aspirasyonu (iğne ile iltihabın boşaltılması)
Kortikosteroid enjeksiyonları
Kisti çıkarmak için cerrahi bir uygulama
dermatofibrom nedir nasıl gözükür
Dermatofibrom
Dermatofibromlar cildin altında sert kahverengi veya kırmızı renkli topaklardır. Genellikle bacaklar, kollar ve sırtta açıkta kalan cilt bölgelerinde gelişirler. Dermatofibromlar kansere dönüşmez .

Genel olarak, dermatofibromları olan kişiler başka belirtiler görülmez. Bununla birlikte, bazı durumlarda, dermatofibrom kaşıntılı, tahrişli veya hassas olabilir.

Dermatofibromlar, dermis olarak adlandırılan derinin en kalın tabakasının birikimi ile gelişir.

Dermatofibromların kesin nedeni belirsizliğini korumaktadır, ancak potansiyel nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır:

Cilt travması veya yaralanması
Böcek veya örümcek ısırığı
Kıymık batması
Dermatofibromlar genellikle tedavi gerektirmez, ancak kişinin yaşamının geri kalanında cilt üzerinde kalma eğilimindedir.

İnsanlar, kötü görüntü oluşturuyor veya rahatsız edici bir bölgede ise dermatofibromun cerrahi olarak çıkarılmasını isteyebilir.

Dermatofibromun diğer tedavi seçenekleri şunları içerir:

Sıvı azotla dondurulması
Kortikosteroid enjeksiyonları
Büyümenin üst katmanlarını tıraş
şişmiş lenf düğümleri Hudson Bernard 2010
Şişmiş Lenf Bezi
Soğuk algınlığı veya viral başka bir enfeksiyon şişmiş lenf bezlerine neden olabilir.

Lenf düğümleri, zararlı maddeleri lenf sıvısından süzen küçük bezlerdir; bu, lenfatik damarlardan geçen berrak sıvıdır.

Bu küçük, fasulye şeklindeki bezler, bağışıklık sisteminin temel bir bileşenidir. Hastalığa neden olan patojenleri ve atıkları yok eden beyaz kan hücreleri üretir ve depolarlar.

Bazen, lenf düğümleri bakteri veya virüs enfeksiyonlarına cevap olarak şişer. Sert ve ağrılı hissedilebilirler.

Şişmiş lenf düğümleri genellikle baş (kafa), boyun, ense, koltuk altı veya kasıklarda görülür.

Birkaç faktör şişkin lenf bezlerine neden olabilir, örneğin:

Soğuk algınlığı veya başka bir viral enfeksiyon
Bakteriyel enfeksiyonlar
Diş enfeksiyonları
Kulak enfeksiyonları
Romatoid artrit veya lupus gibi bağışıklık sistemini etkileyen tıbbi durumlar
Enfeksiyon nedeniyle şişen lenf bezleri olan kişilerin, aşağıdaki gibi başka ek belirtiler yaşamaları muhtemeldir:

Burun akıntısı
Öksürük
Boğaz ağrısı
Ateş
Baş ağrısı
Yorgunluk
Çoğu durumda, şişmiş lenf bezleri tıbbi tedavi olmadan kendiliğinden iyileşir. İyileşme olmazsa, tedavinin odağı, genellikle bir enfeksiyon olan altta yatan nedeni ele almak olmalıdır.

Sert, lastik veya fikse (hareket etmeyen) hissi veren şişmiş bir lenf düğümü daha ciddi bir tıbbi duruma işaret edebilir.

Lenfoma , lösemi ve meme kanseri gibi bazı kanserler lenf bezlerini etkileyebilir. Şişmiş lenf bezlerinden endişe duyan herkes doktora başvurmalıdır.

lipom
Lipomlar
Bir lipom, yağ dokusu içeren iyi huylu bir tümördür. Bu kanserli olmayan topaklar derinin hemen altında gelişir ve soluk veya renksiz görünürler. Lipomlar genellikle yumuşak ve kolay hareket edebilir hissedilir.

Genel olarak, lipomlar belirti veya şikayetlere neden olmaz. Bununla birlikte, çok sayıda kan damarı veya sinir içeren bir lipom yumuşak veya ağrılı hissedilebilir.

Lipomların kesin nedeni bilinmemektedir. Gardner sendromu gibi bazı genetik durumlar, bir insanın lipom gelişimi olasılığını artırabilir.

Lipomlar ağrılı olmadıkça, rahatsız edici olmadıkça veya bir insanın normal şekilde çalışabilme becerisine müdahale etmedikçe tıbbi tedavi gerektirmez.

Lipomlar için tedavi seçenekleri şunları içerir:

Liposuction (yağ aldırma)
Drenaj
Steroid enjeksiyonları
Cerrahi eksizyon (ameliyatla çıkarma)
Fibroadenom
Bir fibroadenom, fibröz dokulardan ve bez dokularından oluşan iyi huylu bir meme tümörüdür.

Fibroadenomlar en sık 20’li ve 30’lu yaşlarda kadınlarda görülür, ancak her yaşta olabilirler. Fibroadenomlar genellikle katı/sıkı ancak hareketlidirler.

Fibroadenomlar yüksek östrojen seviyeleri sonucu gelişebilir. Gebelikte hormon seviyelerindeki artış nedeniyle büyüyebilirler. Buna karşılık, menopoz sırasında fibroadenomlar küçülebilir.

Acı verici olmayan veya büyümeyen fibroadenomlar tıbbi tedavi gerektirmez. Bununla birlikte, insanlar fibroadenomun boyutunda veya görünümündeki herhangi bir değişikliği takip etmelidir.

Doktor aşağıdaki durumlarda fibroadenomun çıkarılmasını önerebilir:

Ağrıya neden oluyorsa
Kişi memelerinin şeklindeki veya görünümündeki değişikliklerden şikayetçi ise
Kişinin ailesinde meme kanseri öyküsü varsa
Ne Zaman Doktora Görünmeli?
Genel olarak, kanserli olmayan bir topak/kitle yumuşak ve hareketli hissedilecektir. Bununla birlikte derisinin altındaki sert bir şişlikten endişe duyan herkes tanı için doktora görünmelidir. Sert topaklar genellikle bir kist veya şişmiş lenf düğümünden başka bir şey değildir.

Aşağıdaki durumlarda insanlar derinin altında bir kitle için tıbbi yardım almalıdır:

Kitlenin büyüklüğünde veya görünümünde herhangi bir değişiklik olduğu fark edilirse
Ağrı verici ve hassas hissedilirse
Kırmızı veya iltihaplı görünüyorsa
Ayrıca kişi istemeden kilo kaybı yaşıyorsa
Teşhis
Bir doktor kitleyi inceleyerek ve hastanın tıbbi geçmişini gözden geçirerek derinin altındaki şişkinliği teşhis edebilir. Fizik muayene sırasında yumrular hafifçe sıkılabilir veya sıkıştırılabilir.

Doktor ayrıca, cilt altı kitlenin ne kadar süredir bulunduğunu ve boyutunda veya görünümünde değişiklik olup olmadığını soracaktır.

Tahriş olmuş veya anormal şekilli görünen bir yumru, daha fazla test gerektirebilir. Testler şunları içerebilir:

Görüntüleme testleri. eMaR, BT taramaları, X-ışınları ve ultrason.
Kan testi. Doktor, bir kişinin beyaz kan hücresi sayımını değerlendirmek için kan testi isteyebilir veya hormonal dengesizlikleri kontrol edebilir.
Biyopsi. Biyopsi sırasında, bir sağlık uzmanı daha fazla değerlendirme için kitleden küçük bir doku numunesini çıkarır ve patoloji laboratuvarına gönderir.
Özet
Derinin altındaki sert bir kitle mutlaka kanseri belirtmez. Enfeksiyonlar, tıkanmış bezler ve hormonal değişiklikler, cilt altında kanserli olmayan kitlelere veya şişliklere neden olabilir.

Kişinin kendisi bir kitleyi çıkarmaya çalışmamalıdır. Bunu yapmak enfeksiyona veya kitlelerin büyümesine neden olabilir.

İnsanlar derileri altında yeni veya yapısı değişmiş bir kitle konusunda endişeleri varsa, bir doktorla konuşmalıdır.

Çoğu kitle, büyüdükleri veya ağrıya neden olmadıkları sürece tıbbi tedavi gerektirmez. Cilt altı şişlikler herhangi bir rahatsızlığa neden olursa, tedavi seçenekleri bir doktorla tartışılmalıdır.

Kaynak ; drozdogan.com

Yorum yapın

Lütfen yorumunuzu kontrol ediniz.
Lütfen isminizi buraya yazınız.

Son içerikler